YENİ KİTABIM "ATEŞ ÇİÇEKLERİ" yayınlandı...
"Ateş
Çiçekleri" hakkında
eleştirmen Hülya Soyşekerci’nin
(MESELE’nin Kasım sayısında yer alan) degerlendirmesinden alıntılar:
“ Alime Yalçın Mitap yeni kitabı Ateş Çiçekleri’nde uzun bir dönem toplumun
üzerine karabasan gibi çöken 12 Eylül karanlığında onurlu başlarıyla gökyüzüne
ve güneşe uzanmaya çalışan devrimcileri birer ‘ateş çiçeği’ olarak dile
getiriyorşiirsel, içten anlatımı ve etkili imgeleriyle. Ateş Çiçekleri’nde yer
alan yazılarda 12 Eylül karanlığı içindeki toplumsal direnişi ve bu direnişin
bireysel planda yaşanan acıların içinden anlatımını ilgiyle ve duygulanarak
okuyor; yaşanmışlıktan gelen o güçlü sesi metnin her satırında
hissedebiliyoruz. Anlatılanlar, her şeye karşın insanlık onurunu yitirmeyen
insanların dünyasına ve gelecek günlere dair kalplerde yeşeren umuda ve inanca
vurgu yapıyor.
AteşÇiçekleri’nde Alime Yalçın Mitap’ın anı, deneme ve
anlatı türlerini etkili biçimde bir araya getirdiğine; içtenliğini ve şiirsel
anlatımını yazılarının dokusuna sindirerek canlı, duygu dolu yazınsal metinler
oluşturduğuna tanık oluyoruz………..
Daha önceki yıllarda 12 Eylül izlenimlerini resim sanatıiçinde dile
getiren; düzenlediği sergilerde bu karanlığa dikkatleri çeken Alime Yalçın
Mitap’ın o yıllarda sergilediği bazı resimlerin bu kitaptaki metinlere eşlik
etmesi; yazıyla resmin buluşmasından oluşan inanılmaz bir imgesel gücü
duyumsatıyor. Yazılardaki imgeler, resimlerin imgeleriyle buluşunca, okurların
zihninde derin, sancılı birer öykü oluşuyor; sonra da bu öyküler zihinlerden
yüreklere uzanıyor sessizce. ……………
Gerçeklerin sorgulanması için
öncelikle belleklerin canlı tutulması gerekiyor. Egemen güçler, belleklerin silinmesi
için, yaşananları unutturmak için her yola başvuruyor; algılamalarımızı sürekli
etkiliyor, gerçekleri bozuyor ve değiştiriyor. Ancak, onların unuttuğu önemli
bir olgu var: Gerçek sanat; direnmenin, umudun, insanın özgürlüğünün en gür
sesidir; bu ses ne içeride, ne de dışarıda susar; yaşam sürdükçe gerçek sanatın
sesi, -her şeye rağmen- kendisini bir yolla, bir şekilde duyurur, ifade
eder…Pablo Neruda bu olguyu şiir sanatı üzerinden ne güzel dile getirmiştir:
“Fakat kim öldürebilir ki şiiri! Şiir kedi gibi yedi
canlıdır. İşkence ederler, sokaklarda sürüklerler, üstüne tükürürler, alay
ederler, etrafını dört duvarla çevirirler, sürgüne yollarlar, fakat o bütün
bunları yaşar, sonunda tertemiz bir yüzle ve gülümseyerek yeniden ortaya
çıkar………..
Alime Yalçın Mitap’ın kitabındaki metinlerde sürekli vurgulanan ya da
sezdirilen konu, “edebiyatın/edebiyatçının vicdanı” konusu; yani yazarın
yaşadığı toplumdan, yaşadığı dünyadan, tanık olduğu haksızlık ve
adaletsizliklerden kendini sorumlu hissederek, toplumsal meseleleri eserlerinde
dile getirmesi; “çağının tanığı” olması… Toplumu anlatırken, insanın bir birey
olarak içsel derinliğini ve dinamizmini göstermeyi de ihmal etmemesi…
Ateş Çiçekleri, Alime Yalçın
Mitap’ın vicdanımızın derinliğine seslendiği yazılarıyla anlam kazanan,
insani-toplumsal değerleri yeniden anımsatan; ve devrimci idealleri uğruna
hayatlarından büyük bedeller ödeyen bir kuşağı ölümsüzleştiren farklı bir
kitap...”
_____________________
Yeni
yayınlanan kitabım "Ateş Çiçekleri" hakkında Yar Yayınevi'nin tanıtım
yazısı:
ATEŞ
ÇİÇEKLERİ’nde Alime
Yalçın Mitap’ın çeşitli türlerden on kısa yazısı yer alıyor. Yaşamını İzmir’de
sürdüren Mitap, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu. 1986-87
yıllarında, resim üzerinde yoğunlaştı.Yurtiçi ve yurtdışında birçok kez
sergiler açtı.
Yazarlık çalışmaları arasında derlemeler, çeviriler, öyküler ve makaleleri
sayabiliriz.
Yeni kitabını, Alime Yalçın Mitap’ın ilkokul yıllarından başlayarak yaptığı
resimlerden örnekler süslüyor.
Kitaptaki yazılardan Güneşe Yükselen ve Tabutlukta Bir İbrahim,
12 Eylül karanlığında, gözaltında çekilen acıları anlatan öyküler. Koral ve
Bir Işık Demetiydi O’da yazar, arkadaşlarının ölümlerinin ardından
yaşadığı duyguları dile getiriyor. Timuçin Özyürekli Şiirlerinin Çağrıştırdıkları,
şiir analizi ve Oyun, anne sevgisini anlatan bir öykü. Topuklu
Ayakkabı, bir çocukluk anısı. Gevraake’de simitçi çocuklar ve Düş’te
yaşamından bir kesit anlatılıyor. Roman Kardeşlerimiz Salihli’ye Hoşgeldiniz
ise, Alime Yalçın Mitap’ın arkadaşlarıyla birlikte Romanlara yaptığı ziyaret
üzerine sohbet tarzında yazdığı bir yazı.