Cumhuriyet-


 

 

Cumhuriyet 14.09.2007

İKİNCİ BASKIDA 62 ESER VAR

'Eylül Karanlığından' 19 yıl sonra yeniden

* Ressam-yazar Alime Mitap'ın 12 Eylül'e karşı ilk sanatsal protesto olarak nitelendirilen "Eylül Karanlığından" adlı sergisinin kataloğu on dokuz yıl aradan sonra yenilendi. Hazırlanan ikinci baskısında tablo ve desenden oluşan toplam 62 eserine yer veren Mitap, "Toplumun yaşadığı bu büyük sarsıntı ele alınmalı, 12 Eylül'le yüzleşilmeli, gelecek kuşaklar daha güzel günler görmelidir" diyor.

HİLAL KÖSE

Ressam-yazar Alime Mitap 'ın 12 Eylül'e karşı ilk sanatsal protesto olarak nitelendirilen " Eylül Karanlığından" adlı sergisinin kataloğu genişletildi. İlk basımı 1988'de gerçekleştirilen kataloğun on dokuz yıl aradan sonra hazırlanan ikinci baskısında, sanatçının tablo ve desenden oluşan toplam 62 eseri yer alıyor. Eserlerinde, cezaevinde yaşadıklarını ve tanıklıklarını işleyen Mitap, " Toplumun yaşadığı bu büyük sarsıntı ele alınmalı, 12 Eylül'le yüzleşilmeli, gelecek kuşaklar daha güzel günler görmelidir" diyor. Çiğli Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu Mitap, 12 Eylül döneminde, 14 ay cezaevinde yattı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Derin Araştırma Laboratuvarı'nda (DAL) iki ay gözaltında tutuldu. Mamak Askeri Cezaevi'ne sevk edilen, Devrimci Yol ana davasında yargılanıp beraat eden Mitap, kendi yaşadıklarını ve eşi Nasuh Mitap 'ı ziyaret ettiğinde gördüklerini sanatla buluşturdu. Darbeyi konu ettiği ilk sergisi 1988 yılında açıldı. Yurtdışına da taşınan sergi, aynı adla katalog haline de getirildi. Darbenin 27. yıldönümünde yenilenen ve Etki Yayınları'ndan çıkan katalogda, sanatçının ilk baskıya yetişmeyen yapıtlarının yanında, anılarına ve katledilen Cumhuriyet gazetesi yazarı Uğur Mumcu 'nun sergiyi izlerken çekilmiş bir fotoğrafına da yer veriliyor.

KORKULAR SUSTURDU

Mitap, 12 Eylül'ün ülke için acı bir dönem olduğunu, toplumu derinden yaraladığını, öncesinde de başka acıların yaşandığını dile getiren Mitap, "Tahliye olduğumda oğlum iki buçuk yaşındaydı. Gerek kendi tutsaklığım sırasında gerekse bir görüşçü olarak yaşadıklarım, gördüklerim beni derinden etkiledi. Bunları anlatmak zorunda olduğumu düşünüyordum. Büyük bir sorumluluk duyuyordum. Bu duygu ve düşüncelerle, çocukluktan beri ilgi duyduğum resme yöneldim " diyor.

Sergi açıldığında insanların çok etkilendiğini, acıların yenilenmemesi için çalışmalarını zamana bıraktığını anlatan Mitap, şöyle devam ediyor: " Yıllardır 12 Eylül üzerine konuşulamamış olması bile başlı başına düşündürücü bir konudur. Yaratılan korku nedeniyle insanlar, belli çevrelerce siyah ve kalın bir örtünün altında saklanmak istenen 12 Eylül dönemi uygulamaları üzerine konuşamamışlardır. Sanırım artık bu konuda bazı açılımlar var. Bu güncellemeyi yıllar sonra bu nedenle yaptım." Mitap, "Bu kitabımı, 12 Eylül'ün zulmü altında yaşamlarını yitirmiş olan, hayatta kalmış olsalar da, bu kâbus nedeniyle yaşamları kararmış olan bütün devrimcilere ve cezaevi kapılarında yıllarca çile çeken ailelere armağan ediyorum " diyor.